Çevreye olan etkileri ve emisyonlar açısından değerlendirildiğinde fosil yakıt yakan enerji üretim tesislerine oranla çok daha çevre dostu olduğu söylenebilmekle birlikte bu tesislerden de kaynaklanan bazı emisyonların olduğu bir gerçektir. Derinden çıkarılan sıcak jeotermal suların içinde bikarbonat iyonları formunda çözünmüş CO2 bulunur. Jeotermal sıvı yüzeye çıkartıldığında ve suyun basıncı düşürüldüğünde kalsit (kalsiyum karbonat) depolanması başlar ve CO2 açığa çıkar. Ayrıca jeotermal sıvının çıkarılması sırasında H2S (hidrojen sülfür) gazı emisyonları ve koku oluşumu söz konusu olabilmektedir. Jeotermal enerji santrallerinde emisyonların sürekli olarak ölçümüne ilişkin bir zorunluluk bulunmamaktaydı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 21 Ağustos 2020 tarihinde Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemleri Tebliği’nde değişiklik yapılmasına ilişkin bir taslak yayınlanarak taslakta H2S ölçümünün sürekli olması yönünde bir madde yer almaktadır.
Taslak tebliğ maddesine göre :
“(4) Jeotermal Enerji Üretim Tesislerinde H2S parametresinin sürekli olarak izlenmesi amacıyla kullanılacak analizörlerin TS EN 14181 Standardı kapsamında KGS 1 sertifikasının bulunmaması durumunda, bu parametrenin ölçümünü SEÖS ile gerçekleştirmek amacıyla seçilecek olan analizörün, CE belgeli, TS EN 15267-3 ve TS EN ISO 14956 standartlarına ya da dünya genelinde bu standartların muadili olarak kullanılan standartlara göre performans ve belirsizlik testleri yapılmış ve şartları sağladığı belgelenmiş, ısıl dönüştürücü ve kimyasal ölçüm metotları olmadan, optik ışık metodu ile doğrudan H2S ölçümü yapabilen, uygun ölçüm aralığına sahip olması zorunludur.”
H2S’in tebliğ taslağında belirtildiği gibi optik olarak ölçümü UV (ultraviyole) ışın kaynağından çıkan ışınları absorplaması esasına dayanır. UV-spektroskopi teknolojisi kullanılarak ekstraktif (numune almalı) ya da in-situ (yerinde) ölçüm yöntemleri kullanılarak H2S sürekli olarak izlenebilmektedir.
Ekstraktif metotta numune bir prop (sonda) vasıtasıyla istenen ölçüm noktasından alınarak, gazın içeriğindeki nem muhtevası ve gaz sıcaklığına bağlı olarak uygun bir gaz hattından getirilerek analizörde ölçüm gerçekleştirilmektedir. Yine gaz ve ortam koşulları (koroziflik,nem, toz yükü, patlama riski vs.) dikkate alınarak analizörün öncesindeki gaz şartlandırma ünitesi ve analizör kabineti tasarlanmaktadır. Ekstraktif sistemlerin en güzel yanı modüler olmaları ve istenilen şartlara göre dizayn edilebilmeleridir. SICK olarak GMS800 serisi gaz analizörünü MKAS model farklı gereksinimlere göre düzenlenmiş (duvar tipi, ATEX özellikli) kabinet içerisinde üstün bir mühendislik ve dizayn ile birleştirerek H2S’in ekstraktif olarak sürekli ölçümünü gerçekleştirebilmekteyiz.